Dönemin iki ünlü mimarının, Bernini ile Borromini’nin eseri olan kıvrımlı mimari unsurlar, zarif süslemeli çeşmeler, Caravaggio ve Rubens gibi ressamların eserleriyle dolu kiliseler ve bütün görkemiyle ortaya çıkan Barok tarz bu bölgede gözler önüne serilir. Burada, sokaklar, San Pietro’ya çıkan yolları genişletmek isteyen 16. ve 18. yüzyıl papalarının çabalarını da yansıtır. 19. yüzyılda piazza Navona’yı Ponte Umberto I üzerinden Prati’ye çıkan bir bulvar yapma planı, onun yerine Corso del Rinascimento’nun genişletilmesiyle sekteye uğraşmıştır. Ancak Antik Roma döneminin bugüne kadar gelen izleri için Piazza Navona’nın biçimine ve Palazzo Massimo alle Colonne’nin geniş eğrisine göz atabilirsiniz. Bu bölge zanaatçılar, hediyelik eşya dükkanları ve Via dei Coronari’ye dizilmiş antika mağazalarıyla da ilgi çekicidir. Son zamanlarda, Via della Pace çevresindeki sokaklar, küçük gece kulüpleri, kafeler ve barlarla Roma gece hayatının merkezi haline gelmeye başlamıştır.

Mutlaka görülmesi gerekenler

  • Piazza Navona
  • Dört Nehir Çeşmesi
  • San Luigi dei Francesi
  • Sant’lvo
  • Sant’Agostino
  • Santa Maria della Pace
  • Palazzo Altemps
  • Pasquino
  • Palazzo Massimo alle Colonne
  • Palazzo Madama

1- Piazza Navona

Roma’nın en sevimli yaya bölgesi olan meydanda görkemli çeşmeler, Pamphilj gibi etkileyici palazzolar, Sant’Agnese kilisesi ve Tre Scalini gibi çık kafeler dikkat çeker.

2- Dört Nehir Çeşmesi

Piazza-Navona-4-nehir-cesmesi

Bernini’nin, 1651 tarihli çeşmesi dünyanın dört nehrini simgeleyen heykellerle göz alıcı bir güzellik sergiler. Ganj, Tuna, Rio de la Plata, Nil. Mimari bir boşlık üzerinde dengelenmiş olan dikilitaş, Roma döneminden kalmadır. Mısır’dan gelme granitin üzerinde imparator Vespasianus, Titus ve Domitianus’un adlarının hiyeroglifleri bulunur.

3- San Luigi dei Francesi

San-Luigi-dei-Francesi

Roma’daki Ulusal Fransız kilisesinin sağdan ikinci şapelinde, Domenichino’nun bazı hasar görmüş freskleri yer alır, ama bütün ziyaretçiler soldaki şapele giderek Caravaggio’nun üç büyük çalışmasına bakmayı tercih ederler. Sanatçının Karşı Reform2un tutucu beğenileriyle çakışmayan doğalcı ve gerçekçi yaklaşımı hemen dikkat çeker. Melek ve Aziz Matta için yaptığı ilk çalışmada, melek azizin kaba köylü ellerini kavramıştır, ama daha sonra geleneksel bir tarzı benimsemesi istenmiştir. Aziz matta’nın şehit edilmesi ve Aziz Matta’ya Çağrı, Caravaggio’nun sembolik anlatımdan uzaklaşarak gerçekçi bir bakışa ulaştığını gösterir.

4- Sant’lvo

Sant'lvo-piazza-navona-rome

Giacomo della Porta’nın Roma’nın asıl üniversitesi olan 1303 yılından kalma Palazzo della Sapienza için tasarladığı Rönesans ön cephe, kentin en görkemli avlularından birini gözlerden saklar. İkili arkad, daha ötede Borromini’nin iç ve dış bükey eğrileri mükemmelen birleştirdiği zarif çalışmasıyla süslenmiş San’lvo’nun orjinal ön cephesinin yanında birleşir. Kilise, kubbeden dönerek yükselen zarif bir elips süsleme ayrıntısıyla taçlandırışmıştır. Pietro da Cortona’nın altar panosuna rağmen iç mekan biraz hayal kırıklığı yaratabilir. Eğer avlu kapalıysa, Piazza Sant’Eustachio’dan kubbeyi görebilirsiniz.

5- Sant’Agostino

SantAgostino

Sağdaki üçüncü sütunda Raffaello’nun freski Peygamber İsaya ile Jacopo Sansovino’nun gebe Meryem’i betimlediği Madonna del Parto’nun yanı sıra, kilisede Caravaggio’nun eseri olan Madonna del Loreto da görülmeye değer. Büyük ustanın keskin gerçekçiliği, Meryem’i mucizevi biçimde uçan evinin üzerinde betimleyen geleneksel anlatımı yıkmıştır. Resimde, evin traverten girişi zorlukla seçilir, harap görünümlü bir duvara sırtını vermiş Meryem, kıcağında iri bir bebek İsa tutmaktadır, etraflarında onlara saygıyla bakan, biraz eciş bücüş betimlenmiş hacılar yer alır.

6- Santa Maria della Pace

Santa-Maria-della-Pace

Baccio Pontelli bu kiliseyi Papa IV. Sixtus için 1480-84 yılları arasında yeniden inşa etmiştir. Ne ki, kilisenin zarif ön cephesi eğimli portikosu, Pietro da Cortona’nın Barok başyapıtı olan minik piazza’ya sıkışmış gibi durur. Sağdeki ilk şapelde Raffaello’nun Biliciler freski yer alır. bu betimlemeler yakınlarda restore edilen Sistina Şapeli’ndeki freskleri çağrıştırır. Peruzzi, koridorun karşısındaki şapeli dekore etmişti, Bramante’nin Roma’daki ilk siparişi antik örneklere dayanarak hazırladığı kemerli sütunlardı. Bugün burada konserler düzenlenir.

7- Palazzo Altemps

palazzo-altemps-rome

15. yüzyıldan kalma görkemli palazzo, 1585 yılında Martino Longhi tarafından büyük ölçüde restore edilmiştir. Longhi’nin, daha önce genç Antonio da Sangallo’ya ya da Peruzzi’ye atfedilen alçı bezekleri ve traverten avluyu da yaptığı sanılmaktadır. Bugün burası, Museo Nazionale Romano‘nun bir kanadına ev sahipliği yapmaktadır. Göz alıcı fresklerle süslenmiş odalar ve antik heykeller görülmeye değer.

8- Pasquino

pasquino-konusan-heykel

Yüzü ve kolları olmayan bu aşınmış heykelin, Menelaos Patroklos ile Yunan heykel grubunun Roma kopyasının parçası olduğu iddia edilir. 1501 yılında buraya getirilen heykel, Roma’nın en çok konuşan heykellerinden biridir.

Konuşan Heykeller : Rönesans boyunca siyasi çalkantılara ve papaların aşırılıklarına karşı en keskin sesler heykellerden yükseldi. Roma’nın statue parlanti denilen heykelleri, boyunlarına asılan plakalarla “konuşurlardı”. Bunların en ünlülerinden biri olan Pasquino ise yerel bir berberdi. Marforio, Via del Bauino’daki Bauino ve Piazza San Marco’daki “Madama Lucrezia” Pasquino’nun iş arkadaşlarıydı. 

9- Palazzo Massimo alle Colonne

Palazzo-Massimo-alle-Colonne

Baldassare Peruzzi’nin bu görkemli başyapıtı, Roma mimarisinin, Bramante ile Sangollo’nun Yüksek Rönesans’ından sonra Barok tarza ulaşacak olan Maniyerizm’in dramatik deneylerine geçişin bir sembolü niteliğindedir. Ön cephenin eğimli olması, Peruzzi’nin Neo-Klasik orantılara verdiği önemden kaynaklanır. Sanatçı imparatorun stadyumunun güney ucuyla birleşen küçük tiyatro Domitianus Odeonu’nun kemer eğrisini korumak istemiştir.

10- Palazzo Madama

16. yüzyılda papa olan mediciler’den X. Leo’nun göz alıcı Rönesans palazzo’suna dayanan binada, süslemeli Barok ön cephe ve ince bir işçiliğin ürünü olan mermer pencere kenarları 17. yüzyılda yapılan eklemelerdir. Palazzo, 1870 yılından bu yana İtalyan Senatosu’na ev sahipliği yapmaktadır. Bu nedenle binaya giriş sınırlandırılmıştır.

Piazza Navona Çevresinde Yeme İçme Mekanları. Restoranlar ve Pizzacılar için tıklayın

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here