Capitolino Tepesi, bir zamanlar Antik Roma’nın dinsel merkeziydi, bugün burada muhteşem bir müze bulunmaktadır. Yumuşak bir eğimle çıkan Cordonata, sizi tepenin üzerine çıkarır ve bugün de Michelangelo’nun 16.yüzyılda tasarladığı gibi duran binaların cephelerini gözler önüne serer. Yukarıda, atının üzerindeki İmparator Marcus Aurelius, herkese barış dilemek istercesine elini uzatmıştır. Yıldız biçimli piazza’nın kenarlarında, Roma’nın en güzel hazinelerini barındıran ikiz palazzo’lar dikkat çeker. Aşağıda ayrıntılarını göreceğiniz Palazzo Nuovo’nun koleksiyonları ve Palazzo dei Conservatori, 1471 yılında Papa IV. Sixtus’un armağan ettiği bronzlarla görkemli bir biçimde açılmıştı.

Not: Palazzo dei Conservatori’nin arkasındaki kafenin güzel terası kentin mükemmel manzaralarına bakar.

Not 2: Müzeler arasındaki yeraltı geçidinin bir bölümü Roma’nın kayıtlarının tutulduğu Tabularium’dur. Burada aynı zamanda Forum’un güzel manzaraları görülür.

Bunları mutlaka görün

1. İmparatorlar Salonu
2. Ölen Köle
3. Capitolino Venüsü
4. Kumrular Mozaiği
5. Marforio
6. Uzanmış Satyr
7. Filozoflar Salonu
8. Cupido ve Psykhe
9. Masklar Mozaiği
10. Sarhoş Yaşlı Kadın

İmparatorlar Salonu

Bu salonda İmparatorluk döneminin ünlü hükümdarlarının portreleri sergilenir. Bunların arasında, İ.S. 3.yüzyıldan Caracalla’nın büstü de vardır.

Ölen Köle

Koleksiyonun en güzel parçası olan heykel, büyük bir acıyı yansıtır. Eserin, İ.Ö. 3.yüzyıl tarihli Yunan bronzunun İ.S. 1.yüzyıl Roma kopyası olduğu düşünülmektedir.

Capitolino Venüsü

Bu ışıl ışıl tanrıça Venüs heykeli tek başına bir odada durmaktadır. Heykel, Praksiteles’in İ.Ö. 4.yüzyıl tarihli Aphrodite’sinin, 1.yüzyıldan kalma kopyasıdır; banyo yapan tanrıça çıkagelen birinden ürkmüş gibi edep yerlerini örterken betimlenmiştir.

Kumrular Mozaiği

Orijinalinde, Hadrianus Villası’nın zemin dekorasyonunun parçası olan bu zarif mozaik, küçük mermer parçalar ve camlarla (tesserae), doku ve hacim duygusu verecek biçimde oluşturulmuştur.

Marforio 

Saçı sakalına karışmış bu dev, aslında bir nehir tanrısıdır ve buraya muhtemelen Augustus Forumu’ndan getirilmiştir. Bir Rönesans heykeltıraşı, bu avlu çeşmesine konacağına bilmiş gibi, onu denizler tanrısının özellikleriyle donatarak buraya bırakmış olmalı.

Uzanmış Satyr

Bir zamanlar antik bir koruyu ya da bir çeşmeyi süslediği düşünülen bu genç satyr, Praksiteles’in İ.Ö. 4.yüzyıl eserinin mükemmel bir Roma kopyasıdır. Keçi tanrının sivri kulakları, tüylü derisi ve flütü doğa tanrısı Pan’a atfedilir. Heykel, yazar Nathaniel Hawtorn’a Mermer Faun’u esinlenmiştir.

Filozoflar Salonu

Yuna şairlerinin ve düşünürlerinin idealize edilmiş Yunan portre büstlerinin Roma kopyaları, bu salonu doldurur. Bunların arasında, gözleri görmeyen epik şair Homeros da vardır.

Cupido ve Psykhe

Aşk tanrısı, ruhun vücut bulmuş bedenini sevgiyle kucaklar; böylece iki aşık sonsuza dek birleşirler. Yunan orijinalinin bu Roma kopyası pek çok sanatçıya esin kaynağı olmuştur.

Masklar Mozaiği

İki Yunan tiyatro maskından oluşan zemin dekorasyonu muhtemelen İ.S. 2.yüzyıldan kalmadır. Işık, gölge ve perspektif etkilerinin mükemmel bileşimi dikkate değer. Küçük mermer parçalarıyla etkileyici bir desen yaratılmıştır.

Sarhoş Yaşlı Kadın 

İ.Ö. 3.yüzyıl tarihli Yunan orijinalinin bu Roma kopyasının, erdemleri konu alan dizinin bir parçası olduğu sanılmaktadır.

Rehber: Piazza’ya girdiğinizde, restore edilmiş antik heykellere ev sahipliği yapan Palazzo Nuovo sol tarafınızda kalır. En güzel eserler üst kattadır. Daha sonra merdivenlerden aşağı inerek, Palazzo dei Conservatori’ye giden altgeçidi bulun. Avluda antik mermer fragmanlar dikkat çeker. Bir sonraki katta 16. ve 17. yüzyıl tarihli dekorasyon parçaları ve klasik heykeller yer alır. En üst katta ise, Rönesans ve Barok dönemlerinden resimler sergilenir.

Palazzo dei Conservatori Sergileri

1. Constantinus Heykeli’nin Fragmanları

Maxentius ve Constantinus Bazilikası’nın kalıntılarında bulunan ilgi çekici boyutlardaki vücut parçası heykelleri patlak gözlerinden tanınabilen ilk Hristiyan imparatorun devasa ölçülerdeki oturan heykelinin giysisiz parçalarını oluşturur. Heykelin geri kalanı, ağaçtan oyulmuş ve bronz tabakalarla kaplanmıştır.

2. Lo Spinario

IV. Sixtus’un Roma halkına bağışladığı değerli koleksiyonundaki en özel bronzlardan biri olan bu etkileyici heykel, İ.Ö. 1.yüzyıldan kalmadır. Günlük yaşamdan alınmış bir konu olmasıyla Yunan tarzıdır, ancak başın tasarımı daha arkaik modelleri çağrıştırır. Oğlan çocuğunun zarif ve sıradışı duruşu Rönesans boyunca pek çok yapıta konu olmuştur.

3. Caravaggio’dan Vaftizci Yahya

Çocuğun, keçinin başına atılmış koluyla şok edici bir duyumsallık yaratan duruşu, 1600 yılından kalma bu eserin ikonografik açıdan bir devrim yarattığını da kanıtlar. Işık ve gölge oyunları kutsal imgeyi dünyaya biraz daha yaklaştırır gibidir.

4. Bronz Dişi Kurt

Roma’nın en eski simgesi İ.Ö. 5.yüzyıldan kalma bu Etrüsk ya da Yunan yapıtıdır. Dişi kurt, tetikte duruşuyla, sütüyle beslediği ikizler Remus ve Romulus’u koruyup kolladığını anlatır. Bu heykel de, Papa IV. Sixtus’un armağan ettiği eserlerden biridir.

5. Guercino’dan Azize Petronilla’nın Cenazesi

1621-23 yılları arasında San Pietro Bazilikası için yapılmış olan devasa altar panosunda, Caravaggio’dan esinlenilmiş olduğu açıkça görülür. Aydınlık ve karanlık tonların mükemmel bileşimi, figürlerin doğal ve canlı duruşları, eseri izleyicinin dünyasına bir kat daha yaklaştırır.

6. Caravaggio’dan Çingene Falcı 

Caravaggio’nun erken dönem çalışmalarından biri olan bu resim, Vaftizci Yahya kadar etkileyicidir. Resmin konusu, sanki sanatçının da yakından bildiği, 16.yüzyılın sonunda Roma’da sık rastlanabilecek bir sahnedir. Kurnaz bakışlı çingene kızın, gösterişli delikanlının yüzüğünü nasıl ustaca yürüttüğüne dikkat edin.

7. L. Junius Brutus’un Büstü

İ.Ö. 4. ve 3.yüzyıllara tarihlenen bronz büst, muhtemelen müzenin en dikkat çeken parçalarından biridir. Brutus’u ilk Romalı konsül olarak nitelemek çok doğru olmayabilir, çünkü büst aynı zamanda Yunan şair ve filozof modellerini de çağrıştırmaktadır. Göz yuvarına gömülmüş camdan gözler ilgi çekicidir.

8. Pietro da Cortona’dan Sabin Kadınlarının Kaçırılışı

Barok resim sanatının bu çalışmayla başladığı söylenir; simetri artık bir kenara bırakılmıştır ve hareketin coşkusu bütün yoğunluğuyla hissedilmektedir. Burada Roma tarihinden bir sahne anlatılır. Yeni kent kurulmuştur, ama kadın nüfusu azdır; bunun üzerine Romalılar çareyi komşu kabile Sabinler’in kadınlarını kaçırmakta bulurlar.

9. Commodus’un Hercules Olarak Büstü

Colosseum’da vahşi hayvanları dövüştürmekten büyük zevk alan 2.yüzyıl imparatoru, kendisinin de yarı tanrı Hercules olarak betimlenmesini istemiştir. İmparatorun sağ elindeki sopa ile sol elindeki aslan postu ve Hesperides’in elmaları Hercules’in İşleri’nden alınma simgelerdir.

10. Marcus Aurelius’un Atlı Heykeli

İ.S. 2.yüzyıldan kalma bronz başyapıtın kopyası Capitolino yıldızının tam ortasında durmaktadır; orijinal heykel Palazzo dei Conservatori’nin birinci katında sergilenmektedir.

Capitolini Müzesi Nerede? Musei Capitolini nerede, nasıl gidilir?

Piazza del Campidoglia’dadır. Eğer yürümeyi seviyorsanız, Colosseum metro durağından zaman geçire geçire yürüyerek gidebileceğiniz yakınlıktadır.

Musei Capitolini için gerekli bilgiler

• Salı gününden Pazartesi gününe kadar açıktır. Sabah 09.00 akşam 20.00 saatleri arasında açıktır.
• Giriş ücretli, 6,5 Euro, 18 yaş altı ve 65 yaş üstü AB vatandaşlarına 4,5 Euro’dur.
• Capitolini Card 8,5 Euro’dur. kartla Montemartini Art Centre’a girilebilir.